Genç Çiftçi Enes Tuğrul, Tarımı Teknolojiyle Buluşturdu

Tarımı teknolojiyle birleştirdi, yaşıtlarına örnek oldu

AYDIN – Genç nüfusun tarımdan uzaklaşması ile birlikte tarımla uğraşan vatandaşların yaş ortalaması 60’a yükselen Aydın‘da, tarımla teknolojiyi birleştirerek topraksız tarıma başlayan 20 yaşındaki Enes Tuğrul, 28 dönümlük serasında çilek üretimi yapıyor.

Gençlerin tarımdan uzaklaşması ile birlikte Aydın genelindeki çiftçilerin yaş ortalaması da 60’a yükselirken, Efeler ilçesinde kendi serasını kurarak topraksız tarım ile çilek üretmeye başlayan 20 yaşındaki Süleyman Enes Tuğrul, yaşıtlarına örnek oldu. Tarımı teknoloji ile birleştirerek otomasyon sistem ile kurduğu serasında maksadının Aydın Çileği’ni dünyaya tanıtmak olduğunu tabir eden Tuğrul, toprağın her vakit kazandırdığını belirterek gençlerin tarıma yönelmesi davetinde bulundu.

Kadıköy Mahallesi’nde kurulan Tarıma Dayalı İhtisas (Jeotermal Isıtmalı Sera) Organize Sanayi Bölgesi’nde 28 dönüm üzerine kurduğu serada, topraksız tarım tekniğiyle çilek üretimi gerçekleştiren Tuğrul, önümüzdeki yıl ihracatla Aydın çileğini dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Tarım sevgisini dedesi Süleyman Tuğrul’dan aldığını tabir eden genç çiftçi, 100 milyon TL’lik yatırımla kurduğu tesiste çilek üretiminin yanı sıra bayan istihdamına da değerli katkı sağlıyor. Serada çalışanların tamamının bayanlardan oluştuğunu belirten Tuğrul; “Köylerimizdeki bayanlara iş imkanı sağlıyoruz. Bu muvaffakiyet bayan emeğiyle büyüyor” dedi.

“Aydın çileğini dünyaya tanıtmak istiyorum”

Çocukluğundan bu yana tarımın içinde büyüdüğünü söz eden ve tarım sevgisinin ağır basmasıyla üniversitenin akabinde tarıma atıldığını söyleyen Tuğrul; “Dedem tarımcıydı ve onunla birlikte başladık. Bende toprakta büyüdüm. Anason, rezene ekiyorduk. Bu türlü devam ederek büyüdük. Birazcık araştırmalar sonucunda topraksız tarım olduğunu gördüm. Dikkatimi çekti ve üçüncü kuşak olarak denemek istedim. Kendin teknoloji ile birlikte toprağı birleştirdikten sonra asıl randımanı almak ve katma paha sağlamak çok hoş. Teknolojiyi ve tarımı birleştirmek için bir harekete geçtik. Maceraya atıldık. Çocukluktan beri bu türlü topraksız tarım ve hoş çilek yetiştirmek hayalimdi. E-ticaret okuyordum. E-ticaret okuduktan sonra toprak beni daha çok cezbetti. Toprak cezbettiği için birazcık da topraksız tarım atılmak istedim. Kısmımı bıraktım. Birazcık da toprağı alıp maceraya bu türlü başladık. Ailem takviye oluyor, birinci başta başlayayım dedim. Bu türlü bir fikir sundum ve tamam dediler. ‘Atılacaksan biz varız’ dediler ve kendim giriştim bu işe. Bu birinci dönemim, birinci maksadımız iç hacim hacmimizi ölçüp iç piyasaya vermek. Ondan sonra ihracata vereceğiz. Seneye ihracata verip son kullanıcıya pestisitsiz hoş bir ilaçsız, muteber çileği sunmak. Bu türlü bir maksadımız var. Asıl gayem ise Aydın’ın çileğine katma paha sağlayarak dünyaya tanıtmak istiyorum” dedi.

“Bazı şeyler yaşayarak öğreniliyor”

Gençlerin tarımdan korktuğunu lakin toprağın her vakit kazandırdığını tabir eden Tuğrul; “Topraksız tarımın hoş olan kısmı da fideyi diktikten sonra içeriğine kendin gübre verebilmen. Bizim burada çalıştığımız profesyonel, bize dayanak veren ziraatçılar var ve bize burada takviyesi verip asıl fideden verimli en düzgün formda almamızı sağlıyor. Dünyada su azalmakta. Topraksız tarımın da hoş olan kısımlarından biri de kendimiz suyu daha verimli, istediğimiz derecede verebilmek, istediğimiz kadar verebilmek. Böylelikle su tasarrufu sağlamış oluyoruz. Herkes diyor bunu, genç yaşta bu kadar büyük bir yatırım bu kadar gerilimli olmadı mı diyor ancak atılmadan da bilemiyorsun. Birazcık atılıp bunu yaşayıp öğrenmek gerekiyor. Esasen kimi şeyler yaşayarak öğreniliyor. Biz de maceraya atıldık. Macerada ilerliyoruz. Hoş olarak dönemimizi geçiriyoruz. Profesyonellerden dayanak almak çok kıymetli bu bahiste. Bilmediğim yerlerde profesyonellerden takviye alıp teknoloji ile birleştirdiğim için çok daha rahat ilerleyebiliyorum bu bahiste. Artık bizim gençlerimizin sıkıntılarından biri de bu. Gençler tarımdan korkuyor, tarımdan kaçıyorlar ancak tarım bu kadar kaçılacak bir şey değil ve teknoloji ile birlikte daha gelişip, daha hoş denetim edilip rahatça yapılacak bir şey. Natürel ki dezavantajları var, içinde durup bitkiye bakmak gerekiyor. Hakikaten vakit geçirmek gerekiyor ki emeksiz yapılan bir iş olmaz. Emek vermen gerekiyor lakin hoş bir iş nitekim. Gençler tavsiye edilmesi gereken bir iş. Yaş ortalaması çok üstte tarımda ve gençleşmesi daha verimli hale getirilmesi gerekiyor. Bu sistemler Türkiye’de neden olmasın? Türkiye’de neden topraksız tarım yapmayalım? Bu ismi duyurup daha rahat, daha hoş bir formda Türkiye’mizi geliştirmek gerekiyor. Gençler denesinler, tarıma girsinler, topraksız tarımı araştırsınlar. Toprak her vakit kazandırır” şeklinde konuştu.

About The Author

admin

See author's posts